Bayram tatlısı, düğün yemekleri, matem günleri. İnsanlığın bilinen en eski değerleri. Bayram, düğün ve matem. Dini ritüeller, aidiyet sevinci, daha kadim olanı ise sosyolojik network. Evrim teorisinden ari, “ins” formundan dahi başlasak, insanlığın bu ritüelleri tarih boyu her dönemde var olmuş. Ancak bu kavramlar zamansal deformasyondan paylarını alarak, günümüz de yaşatılmaya çalışan, anlamlılıktan öte birer tören oldu. Benim gelenekçi zihnim, bu tür değerlerin çağımıza değil, var olduğu çağa uygun yaşanmasından yana. Çünkü bu değerler orijinal sosyal dokulardır. Çağımız için üretilen sosyolojik bağlar bizim kontrolümüz dışında zaten değişken. Canı gönülden, severek ve isteyerek hazırlanan Bayram tatlıları tatlıcıdan, düğün yemekleri ise aşçıdan.
Belki de lezzettin ve kıvamın ayarsızlığı bu. Fahri ve gönüllü eylemlerin olmayışındandır. Ya da bambaşka bir sebep. Sürprizsiz ikramlar, basmakalıp aynı sunumlar, ritüellere aykırı ağırlamalar. Haliyle ziyaretsiz ve küs geçen bayramlar, riya ve borç yumağı ile sonuçlanan düğünler. Anlatalım şimdi çocuklarımıza ve torunlarımıza, bayramların önemini. Evliliğin sosyolojik yararlarını. İşte size matemli günler. Var olan mozaiği yapıştırması gereken çimento kül oldu. Kelek tadında bir bayram, misyonundan uzak düğün. Hedeften uzak bir sonuç. Yine de müsterihim. Külünden doğmak diye bir kavrama inanırım. Yangında yok olan kocaman bir habitatın doğuşu gibi. Hoyratça tüketilen bir göletin tekrar dolması gibi. İşte size farkındalık. Gönüllülerden oluşan muhteşem bir öğreten organizasyon. Yaşam Fakültesi. Yaşam Akademisi. Ya da hepsini ihtiva eden “Yaşam Takımları”
Yaşam Takımları™ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Reşat Çok doğru ,tespitlerinize katılıyorum, çocuklarımıza torunlarımıza anlatacağımız bayramlar , düğünler vs.. hayal gibi oldu. Gönüllülük esası ile oluşan yaşam takımları matemli günleri geride bırakıp kurduğumuz hayalleri gerçek kılma yolunda .. bize bu yeterli diye düşünüyorum . Teşekkürler