Kesinlikle ben haklıydım. Söyle bakalım şimdi ben ne yapabilirim deyince, sade tek kelime etti “değişebilirsin” dedi. Ama neden diye bir laf ettim. “İşte bunun için değişmelisin” dedi. Anlayamadığımı anlayınca, birkaç kelam kendinden bahsetti. “Bak ben eski dünya mıyım? Bende değiştim. Hissedebildiklerin yalnızca mevsimlerim. Ne baharım eskisi gibi hoş kokulu, nede kışım ak ve ısıya muhtaç. Rahmetim sağanak ve sel oldu, suyum da göl ve barajlardan uzak artık.” Nedir seni bu denli değişime zorlayan, diye sorunca “ haklı olduğumun ispatı için” diye cevapladı. Daha da karmaşık hale geldi zihin dünyam. Bu denli bir değişimin kime ne faydası olacaktı diye sorunca: ”eğer değişmeseydim ölürdüm, ölürdünüz. Eko sistemimi baltaladılar. Neredeyse varlığımı inkâr edeceklerdi.
Farkındalık sağlamak için değiştim. Herhangi bir coğrafyada ki bir hayat için, kutup tilkisinin de var olması gerektiğini fark ettirdim.” Bu sözler üzerine uzun uzun düşündükten sonra, değişmeliyim dedim kendi kendime. Çünkü bu değişim beni haklı ve korunaklı yapar iken, çevremdekilere de kararlılığımı ve azmimi gösterecekti. Böylece oluşan pozitif örneklik, henüz muhtaç olduğum dünya şartlarına da olumlu katkı yapacak. Son bir soru sordum nereden ve nasıl başlamalıyım dedim? Bulutların ardından gösterdi güneşi. “Yaşamalısın” dedi. Zaten yaşıyorum deyince. “Sen sadece varsın çoğu canlı gibi” dedi. “Yaşamanın ise başka bir anlamı var. Kesinlikle içinde liderlik, bilgelik ve özgülük olan bir ortamda olmalısın” diye ekledi. “Şimdilerde idealist bir grup “Yaşam Takımları” diye bir platform kurdu. Birde ona bakmalısın diye” tavsiye vermeyi de ihmal etmedi.
Yaşam Takımları™ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.