Titreşimler-İki Frekans - Yaşam Takımları™

Titreşimler-İki Frekans

*440 Hertz – 432 Hertz*

Eğer evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız enerji, frekans ve titreşim konuları üzerine düşünmelisiniz. Nikola Tesla

Madde dediğimiz şey aslında, titreşimi duyularımızın algılayabileceği kadar düşük olan enerjidir. Madde diye bir şey yoktur. Albert Einstein

Tesla söyledi ve Einstein bu konuda hemfikir. Bedenimizin farklı frekanslarda titreşim oluşturduğu söyleniyor. Öyleyse ses frekansları bizi kesinlikle etkiler.

Hertz, frekans sıklık birimidir ve ismini Alman fizikçi Heinrich Rudolf Hertz‘den alır. Saniye başına düşen devir sayısını ifade eder. Diğer bir ifadeyle sesin saniyedeki titreşim sayısına frekans denir ve birim olarak Hertz kullanılır.

Frekanslar, frekansları etkiler. Aynı yemeğin malzemelerinin birbirine karıştırılmasından sonra lezzetini etkilemesi gibi. Frekansların fiziksel dünya üzerindeki etkileri suyun hafızası gibi bilimsel çalışmalarla ispatlanmıştır. Hatta konuyla alakalı saymatiks ( Cymaticks) isimli bir bilim dalı dahi mevcuttur.

Saymatiks bilim, ses frekanslarının su, hava, kum gibi belirli bir ortamda hareket ederken direkt olarak maddenin titreşimini değiştirmesiyle ilgilenir. Su hafızası kendi hislerimizin frekansının maddesel dünyayı nasıl değiştirdiğini göstermektedir. Dr Masaru Emoto bunu bilimsel olarak kanıtlamıştır.

Suyun frekanslardan etkilendiğini bilimsel olarak anladıktan sonra vücudumuzun % 70 inin sudan meydana gelmesi sebebiyle, insanlar da ses, duygu ve düşünce yoluyla çevresini etkilemesi mümkündür. Tek bir damla su bile büyük bir su kütlesinde dalgalanma etkisi yaratabilir.

*440 Hz*

Şimdi dikkatimizi dinlediğimiz müziklerin frekansı üzerine çekebiliriz. 1953 de Also’nun düzenlemesiyle dünya üzerindeki çoğu müzik La = 440 Hz üzerine tonlanmıştır. Ancak yapılan çalışmalar evrenin titreşimli yapısı ile baz alınan bu frekansın uyumsuz bir rezonans içinde olan insan davranışlarını ve bilincini olumsuz yönde etkileyebileceğini belirtiyor.

440 Hz frekansı şeytanın frekansı, agresif frekans olarak da geçer. Yapılan tüm araştırmalar 440 Hz in insanların kalp ve kuyruk sokumu arasındaki enerji merkezleriyle uyumsuz olduğunu gösteriyor. Teorik olarak titreşimler egoları ve sol beyni tetikliyor, ancak sağ beyne özgü duygusal ve sevgisel zihni baskılıyor, haliyle yaratıcılığı köreltiliyor. Üçüncü göz denen çakranın kapanmasıyla da insanoğlu farkındalığını hiçbir alanda kullanamaz hale geliyor. Böylece iç ve dış etkenler zaman içinde frekans ayarlarımızı bozarak hücresel yıkıma sebep oluyor.

Bazı abartılara göre ikinci dünya savaşında radyoların tekelleşmesiyle de birlikte Almanya’da Nazi rejimi sırasında bu frekans ses dalgaları ile insanlara korkuyu, saldırılanlığı ve sürü politikasına yöneltecek davranışların neler yapabileceğine dair araştırmaların yapıldığı iddia edilmektedir. 

*432 Hz*

432 Hz’in evrenin yapısıyla uyuştuğu söyleniyor. Çalışmalar bu frekansta tonlanmış titreşimlerin evrenin altın oranlarıyla birlikte titreşip ışık, zaman, mekân, madde, yerçekimi, manyetizma, dna kodu ve bilinç özelliklerini birleştirdiğini ortaya koyuyor.

Evrendeki canlı ve cansız her şey titreşir yani kendine özel bir frekansa sahiptir. Bu nedenle evrendeki her nesne birbiriyle iletişim halindedir. Buna ses dalgaları ve koku molekülleri de dâhildir. Güzel bir ses duyduğumuzda daha fazla dinlemek, güzel bir koku aldığımızda da onu daha fazla koklamak isteriz. Çünkü frekansımızla uyum sağlamış ve pozitif enerji almışızdır.

Örneğin çok güçlü titreşim yayan gül bitkisi 320 mhz titreşim yayar. Sevgiyi ve saflığı simgeler. Sevgi ise en güçlü duygudur. Bu nedenle insanlar en sevdiklerine gül alırlar.

Atomlarımız ve dna’mız bir uyum içinde doğanın spiral kalıplarıyla rezonansa başladığı zaman doğayla olan iletişimimiz kuvvetlenir. 432 sayısı ayrıca güneşin, dünyanın, ayın hem de ekinoksların deviniminin oranlarını da yansıtır.

432 x 5  = 2160 Ayın çapı

432 x 2000 = 864.000 Güneşin çapı

432 x 432 = 186.624 Işık hızı (mil / sn.) 

432 / 3.14 (pi sayısı) = 138 “Işığa yönelim” olarak isimlendirilen, bitkilerin gövdeleri üzerinde yaprak ve dallarını büyütme derecesidir.

432 x 60 = 25.920 Zodyak’ın bir tam döngüsü

 

Bu örnekler artırılabilir. Dünya üzerinde pek çok araştırmacı ve müzisyen 432 Hz’in gizemini daha fazla aydınlatabilmek için çalışmaya da devam etmektedirler. 

Mhz ‘in hz kelimesiyle bağlantısına açıklık getirmek gerekirse,  gökyüzünden frekans bağlantısı olan insanlara toplumlar kutsal olmadığı halde Hz unvanıyla hitap ederler. Buna peygamberler, Mustafa Kemal ATATÜRK, Veliler de dâhildir. Mesela Hz Veysel KARANİ, Hz Fatma (ra), Rasulullah (ra), frekans şifrelemesine birer örnektir.

Müzik severler ve müzisyenler 432 hz olarak tonlanmış müzikle ilgili deneyimlerinde sadece kulağa daha güzel ve armonik gelmesinden bahsetmiyorlar. İnsanın kalbinde ve omurgalarında hissedilen bir duygudan da bahsediyorlar. 440 hz olarak ayarlanmış müzikte olan hislerin sadece beyinde gerçekleştiğini söylüyorlar ve 432 hz olarak ayarlanmış olan müziğin odada daha güzel bir akustik yarattığından odayı daha güzel doldurduğundan bahsediyorlar. Bu durum 440 hz için daha doğrusal bir yayılım gösterdiği yönünde belirtilmiş.

Eskiler enstrümanlarını 440 hz yerine 432 hz e göre tonladılar ve bu iyi bir sebeptendi. İnternet üzerinde de bir çok 432 hz üzerinde örnekler bulunabilir. Bu tonlar daha dinlendirici müziklerden oluşur. 440 hz ise vücudu daha sıkılaştırıcı cinsten. Bunun sebebi 440 hz in makro cosmos ve mikrokozmos olarak her iki şekilde de ton dışında olmasındandır. 432 hz ise bunun tam aksine tondadır. Bunun mikro kozmik olarak nasıl tezahür ettiğine dair bir örnek vermek gerekirse; bizim nefesimiz 0,3 hz, nabzımız ise 1,2 hz dir. Oransal olarak 432 hz ‘la’ notasının düşük oktavıdır.

Duygu, zaman, mekân olarak bizim rezonansımızla uyum sağlayan doğanın frekansı 432 hz titreşim hızını bize hissettiren Yaşam Takımlarından bu haftalık bu kadar. Yeni bölümde buluşmak dileği ile…



Abone Ol
Bildir
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
0
Düşüncelerinizi merak ediyoruz, lütfen yorum yapın.x