Doğru Tanımı İle Savaşan Yenilir Kurgusu
Toplumsal rol atamalarının aksine davranmak sizin insani kimliğinizi zedeler. Burada ki rol, mahalle baskısı, mesnetsiz yafta ya da ne derler endişesi değil, ortak akıl, mutabakat ve emek ile oluşturulan “doğru” tanımı ile savaşan yenilir kurgusu, bu kurgu hayat/yaşam ironimizi tekrar ve derinden düşünme, planlama gereksinimini zorunlu hale getirir. Toplumsal rollerimiz, bazen bir anne, baba olurken bazılarımız için de bu, teyze, hala, dayı, amca ve kuzen olmaktadır. Hiçbir anne, baba gibi davranamayacağı gibi tersi de düşünülemez.
Yani bir baba, anne kadar merhametli olamaz, olması da beklenemez. İçinde yaşadığımız toplum ve kültüre bağlı olarak bir analiz yapacak olursak bizim aslında bir “ilişki toplumu” olduğumuz tescillenebilir. Başka hiç bir kültürde, kan bağınız olmadığı halde “bacanak” adı altında duygusal ya da akrabalık bağı kurulmaz. Toplumsal rollerimiz yazılı bir metinden daha ziyade örf sosyolojisi ile şekillenen ilişkiye dayanır. Örf sosyolojisi ise, yeti ve beceriden daha ziyade samimiyetten, kendin olmaktan ibarettir. Size merhameti, erdemliliği öğretecek bir okul ya da öğretmen bulamazsınız.
İnsani veya sosyal rol ve ilişkilerimiz için gerekli hiyerarşi nüvesi, ana rahminden dünyaya teşrifimizde mevcuttur. Bu hiyerarşi nüvesini korumak, geliştirmek ya da yok etmek tamamen bireyin sorumluluğundadır. Cemaat, sendika, Dernek, Vakıf, siyasal parti vb. sosyal rol ve ilişkilerin yoğun yaşandığı oluşumlara bakın lütfen, hedeflenen ve gerçekleşen arasındaki hayal kırıklığını net bir şekilde göreceksiniz. Ben toplumsal rol ve ilişkileri tam kıvam ve insani seviyede yürüten bireylerin oluşturduğu platforma “Yaşam Takımları” diyorum.