Bir Değişim, Tazelik (14.06.2022)
Afrika’nın gözlerden uzak kasabası Katwe’de Julia kızının başucuna geldi. Saçlarını okşadı. Defterlerini aldı, bir hafta önce yazdıklarına baktı. Parasızlıktan dolayı onu okuldan almıştı.
Kızının kitaplarına defterlerine kapanarak ağlaması sonucu değiştirmemişti.
Resim defterini ay ışında açtı.
Ya da ay ışığı ona bir sayfa açtı.
Bir ağaç çizmişti kızı Phiona.
Ağacın dallarına yıldızlar asmıştı.
Ağacın yanında karaladığı cümleyi okudu.
İyi bir zihne ve koşula sahip olmanın yeterli olmadığına benim tanık olduğum kadar sizler de tanık olmuşsunuzdur.
İyi kullanmak sahip olmaktan daha iyidir.
Kampala’nın gecekondu mahallesi Katwe’de dört çocuk annesi Julia bir gece yarısı uyanmış. Uyumayan biri daha varmış. Bahçedeki bin yaşını geçmiş baobab ağacı ve dalındaki siyah kartal.
* Kartalın gözlerinde yanan ışığın içinde bir umut aramış. Bir ışığın yazgısına dokunmasını o kadar çok ihtiyacı vardı ki.
* Uyuyan çocuklarına bakmış. Ertesi gün onları nasıl doyuracağını düşündü. Her gün bir kaygıyla uyanır, gün boyu sağa sola koşuşturarak bir şeyler satar, bir şeyler alır, günü kurtarırdı.
* Kocası genç yaşta hastalanıp ölmüştü. Üzerine biriken ağırlıkların altında bir kelime aradı!
* Üstesinden gelmek istediği o kadar çok şey vardı ki, bildiği kelimeler altında bu yükün altında ezilmişti.
* Bir akıl aradı etrafta! Kim bilir ona ne akıllar verirdik.
* Akıl verenlerin akıl alanlardan daha iyi olduğunu düşünemiyorum. Yaşamım boyunca pek çok insan bana öğütler vermiştir. Aralarından bazılarını derin bir teşekkürle anıyorum. Bazıları ise sadece o an şartları o konuda benden daha iyiydi. Birisi sizin yaşadığınız durumdan daha iyi durumda ise doğal olarak size öğüt verebilme hakkına sahip oluyor gibi. Öğüt veren kişilerin aynı sorunu yaşadıklarında öğütlerini uygulayamadıklarını gördüm.
Meğer çok az bilen varmış.
* Julia için etrafta bir akıl hocası yoktu.
Kitaplıkta 12 adımda zengin ol!
Beş adımda sorunlarını bitir!
20 saniye de uzaylı ol! Kitapları da yoktu.
* Derdini dinleyebilecek komşusu da yoktu. Ters çevirip yazgı eğlencesi yapabileceği kahve de yoktu.
* Bir simyacı bile olsa öğretilerine açıktı, bir astroloğun kehanetleri olsaydı hemen inanmak isteyecekti,
* Olsaydı şimdi bildiklerinden fazlasını bilir görünen cazip isimli kurgu mesleklerinin hileleri ve övüngeliklerine aldanmak isterdi.
* Onlar da yoktu.
Doğal ışığını yakmak istedi?
* Doğaüstü üstü ışık üzerinde tasarruf edebileceği bir şey değildi.
* Anlatamadığında
Duyulmadığında
İçeride kaldığında
Dışarısı içeriden yalnız olduğunda
Bir kelime kalsaydı elinde?
* Belki de bir kelime değil bir kırıntıdır bu.
* Hansel ve Gretel hikayesini duymuşsunuzdur. Grimm Kardeşler tarafından uyarlanmış masalda Hemsel ve Gretel’in dönüş yolunu bulmak için kullandıkları ekmek kırıntısı yöntemi, bugün web sayfalarında “breadcrumb” gezinti elemanının geliştirilmesine ilham olmuştur.
* Bir boşluğa düşünce
Ara verince
Vazgeçince… Unutunca dahası kaybolunca
Sadece bir kırıntı.
Sonra bir başka kırıntı
* Katwe’de Julia için bu gece duyduğu kaygı diğerlerinden daha büyüktü. Uzun süredir borcunu ödeyemedi. Alacaklı şiddete başvuracaktı.
Gece aşağıya yukarıya bakıyor, biraz ileri biraz geri yürüyor.
Olumsuz düşüncelerinden kurtulamıyordu.
Bir an kaybolmak istedi.
* Ölmek istemedi mesela! Sorumsuz kişiler bunu isteyebilirdi.
Çileli hayatından dolayı hiç ölmeyi istememişti.
*Şimdi kaybolmak istiyor, çocuklarının gözü önünde, komşularının yanında gururunun kırılmasını istemiyor.
*Bir annenin düşüşü, çocukları için derinde daha büyük bir düşüşü başlatabilirdi.
*Derinde bir şey var biliyorsunuz.
Karmaşık bir hayat ve sadeleşebilen bir gerçek
Bilmeseniz de duyuyorsunuz bunu zaman zaman.
Bazen günlerce dışardan bir el beklersiniz.
Bir değişim
tazelik, yenilik
*Bilinenleri şeyleri öğretenler yetersiz gelir.
Bilinmeyen bir şeyi öğrenmek istersin.
*Mermerin sınıfını türünü değil,
Yontulmamış bir mermer kitlesinden bir Minerva çıkmasını istersin
*Yüklerin var
Yüklendiklerin
Yargıların
Diri ve duru bir akış istersin.
*Yargısız yüksüz yansız bir ağaç dalı olsaydı nasıl da tutunurdun ona
Hem boşluğa hem doluya düşünce…
*Julia doluya düşmüştü.
Boşluğa düşmekle, doluya düşmek arasında bir uçurum vardır
*Boşluğa düşenler düşerler ve hiçbir şeye dokunmadan dipsiz bir uçurumda devam ederler.
Doluya düşenler düşer ve sürekli çarparlar, bir sürü cisme çarpa çarpa…
*Durduramadığı bir düşünce vardı zihninde; yarın neler olacak,
Bir gösteri gibi başlıyor
Bitiyor tekrarlıyor
Tekrar bitiyor, tekrar baştan alıyordu.
Karanlık bir düş.
*Düşler içinde sadece yıldızlar kuşlar denizler mi var?
Ne insanlar var ki düşlerinde bile konacakları bir adacık bulunmaz.
*İnsanın içinde her şey sona erdiğinde, tüm bilinen geçmişe, öngörülen geleceğe rağmen bir kelime durur.
*Bir yolcuğun içinde bekliyor.
Bir yolculuk hedefindeki ödüllerden daha fazlasını verebilir.
İyi bir yolculuk “kendinden başlayan ve daha iyi kendine doğru”
*Daha iyi bir sürüm çıkarmak için
insanlığa bir hediye vermek
bir insanın daha iyi sürümünü çıkarabilmek.
Kendimi gördüğüm, hissettiklerimi anlayan ve anlatan bu güzel masal için çok teşekkürlerr🙏🙏”Kendimizden başlayan ve daha iyi kendimize yolculuk yapmakkkk”
İnsanın içinde hersey bittiğinde geçmiş ve geleceğe dair işte gerçekten yolculuk başlıyor . Bu yolculukta önce kendimizden başlıyor . Teşekkürler
İnsanın içinde her şey sona erdiğinde, tüm bilinen geçmişe, öngörülen geleceğe rağmen bir kelime durur. Çok doğru bir tesbit teşekkürler.
İnsanın kendi sürümünü cikarabilmesi…… Muhteşem sözler.idk çok farklı zaten. Teşekkürler
Anlatamadığında
Duyulmadığında
İçeride kaldığında
Dışarısı içeriden yalnız olduğunda
Bir kelime kalsaydı elinde?
✨✨✨
İyi kullanmak sahip olmaktan daha iyidir…Kıymeti büyük idk seminerlerinin devamını bekliyoruz. Teşekkürler